Gazeteci-Yazar Abdulkadir Kaçar, insanlığın yüzyıllardır peşinde koştuğu “bilgelik” kavramını, geniş bir perspektifle ele aldı. Kaçar, bilge insanı sadece çok bilen biri olarak değil, bilgilerini toplumun yararı için kullanabilen; ahlaki değerlere sahip, örnek kişilik olarak tanımladı.

“Bilge; çok bilen değil, bildiklerini insanlık ve doğa yararına kullanan insandır” diyen Kaçar, her bireyin evrensel bir öz taşıdığını ve bu özü işleyerek bir bilgeye dönüşebileceğini ifade etti. Ona göre, nasıl ki doğada bulunan değerli taşlar işlenmeden önce ham ise, insan da bilgi, eğitim ve erdemle işlenirse nitelik kazanır, değerli olur.

Kaçar, “Her insan Zübde-i Kâinat’tır, yani evrenin özü ve mucizesidir” diyerek, bireyin taşıdığı potansiyelin farkına varması gerektiğini vurguluyor. Ancak bilgelik; bu potansiyeli doğru bilgiyle, içsel disiplinle, hoşgörüyle ve evrensel değerlerle bütünleştirebilmekle mümkündür.

Tarihte 120 milyar insanın yaşamış olmasına rağmen yalnızca birkaç yüz bin insanın adı, düşünceleriyle bugüne ulaşabilmiştir. Kaçar, bunun nedenini şu sözlerle açıklıyor: “Bilge insanlar, insanlığa başarıyı, sevgiyi, mutluluğu, bilgiyi öğretmiş; yollar ve yöntemler göstermiştir. Bu yüzden unutulmaz olmuşlardır.”

Bilgeliğin Koşulları Net: Pozitif Düşünce, Hoşgörü, Evrensel Ahlak

Kaçar’a göre bilgeliğin ilk şartı, insanın kendiyle barışık olması, olaylara pozitif bakmasıdır. Bardağın dolu tarafını gören, gülün dikensiz yanına odaklanan bir zihinsel tutum bilgeliğin temelidir. Bilge kişi, insanları renk, ırk, din, mezhep, statü gibi kalıplarla değil, sadece "insan" olarak değerlendirir.

Bilge insan; yaşamın sürekli değişim, dönüşüm ve devinim içinde olduğunu fark eder. Doğa yasalarını bedeninde hisseden, içsel gözlemle bu değişimlere uyum sağlayan kişidir. Hayatın zorluklarına karşı gülümseyerek direnir, isteklerini azaltarak gerçek mutluluğu bulur.

“Hayatın Öğretmen, Bilginin Kâşifi Ol”

Abdulkadir Kaçar, bilgeliğin bir diğer temel şartını da şöyle açıklıyor: “Bilge kişi, yaşı kaç olursa olsun, ‘Hayat’ isimli öğretmene hep öğrenci kalmayı başarmıştır.” Sürekli öğrenmeye açık olmak, bilgiyi aramak, değerlendirmek ve yeni boyutlarda yorumlamak; bilgeyi sıradan insandan ayıran temel farklardandır.

Kaçar, bilge insanın çocukluk yıllarından itibaren dürüstlüğü, çalışkanlığı, üretkenliği ve hoşgörüsüyle örnek bir birey olduğunu vurgulayarak şöyle devam ediyor:

“Bilge; doğruların en doğrusu, iyilerin en iyisi, adaletlilerin en adaletlisidir. O, hayatın içinden geçen, fakat hayatı şekillendiren kişidir.”

Bilinçaltına Pozitiflik Eken Bilgeler, Karanlıkta Işık Olur

Kaçar’ın dikkat çektiği önemli noktalardan biri de bilincin ve bilinçaltının rolüdür. Bilge, bilinçaltına pozitif düşünceler ekmiş, bu nedenle moralini kolay kolay kaybetmeyen, olumsuzluklardan etkilenmeyen bir ruh haline sahiptir. Korkularını yenmiş, şoklara bağışıklık kazanmış ve hayatın her anını anlayışla karşılayabilmeyi başarmıştır.

Gazeteci-Yazar Abdulkadir Kaçar’ın bu düşünceleri, modern insanın kaotik ve hızlı değişen dünyasında, bilgelik yolculuğuna çıkmak isteyenler için bir pusula niteliği taşıyor.

ADANA (UHA) - REMZİ YILDIRIM